Iki Cent'e Roma'ya Uctuk! Iste Izlenimler

10 Kasim 2003 tarihli ``0,02 Euro ya ucak bileti olur mu?´´ Baslikli yazimda Avrupa’da  mantar  gibi yayilmaya baslayan ucuzcu ucak sirketlerinden ( low cost carrier) bahsetmis, bunlarin internet sayfalarinda gezinirken, kasla göz arasinda 2 Cent’e Frankfurt(Hahn Havaalani)- Roma -Frankfurt(Hahn) ucak bileti aldigimdan bahsetmistim. O gün geldi gecti ve biz ( arkadasim Önder’le birlikte) üc günlük bir Roma gezisi gerceklestirdik. Sizlere bu geziyle ilgili izlenimlerimi aktarip, biraz Roma’yi tanitmak istiyorum.

Hahn Havaalaninda Ryanair ucaklarindan baska ucak göremedim.Önce kisaca ucustan ve ucak sirketinden bahsedeyim. Epey sapa yerde kalan ve önceden adi sani bilinmeyen Hahn Havaalani resmen Ryanair’in özel havaalani gibi olmus. Zaten burasi disaridan bakildiginda havaalanindan cok, büyükce iki soguk hava deposunu andiriyor. Durakta dekleyen otobüsler gibi 5 tane Ryanair ucagi yana dizilmis Check-in’e gidiyorsunuz, bilet falan yok, internetten bastiginiz revervasyon konfirmesini göstererek isleminizi yaptiriyorsunuz. Her türlü masraf cikarici ekstradan tasarruf edilmis. Ucaklar yeni , hepsi Boeing 737-800 modelinden. Ucagin merdiveni kendi icinden cikiyor( yani körük falan yok.) cok modern ucak olmasina ragmen, koltuklar yatmiyor!, yukarida TV ekrani falan da yok, hatta koltuk arkalarindaki gazete, dergi filesi bile yok.Ucaklar B737-800, cok yeni, ama her türlü ekstradan tasarruf edilmis. Ucaklar alinirken her türlü ekstradan tasarruf edilmis. Bedava yemek-icmek yok, bir kahve 4,50.-€

Ucus Roma’ya kadar cok iyiydi de, Roma üzerindeki sisten dolayi havada attigimiz 5-6 turdan sonra basarisizlikla sonuclanan ilk inis girisimi, (piste iyice yaklasip, tekrar havalandik, iyiki daglik bir bölge degildi) nesemizi biraz kacirdi.  Demek ki bu Ciampino havaalaninda ILS (Aletli inis) sistemi yoktu ve Roma’nin esas havaalani Fiumicino’ya inmek de (o bölgede sis yoktu) herhalde ucak sirketine pahaliya mal olacakti ki, pilot riski göze almayi yegledi.

Neyse gelelim Roma Sehrine. Zaten havada attigimiz tur sirasinda ben sehri iyice bir gördüm, iyi de oldu.

Roma tarih dolu, M.Ö 753 yilinda Romulus tarafindan Tiber nehrinin kiyisinda kurulmus. Neresinden baslayayim bilmiyorum ama Colosseum aslinda buradaki tarihi eserlerden en önemlisi. M.Ö. 80-72 yillarinda yapilmis, zamaninda icinde 70 bin kisi sigiyormus. 14.y.y. daki depremde epey yikilip zarar görmüs, ve de mermer kaplamalari sökülüp Vatikan‘daki San Peter Katedralinin yapiminda kullanilmis. Collosseum’da ki gladyatör savaslarini bircogumuz duymustur. Bu dövüslerde yenilen Gladyatör Imparatorun bir el isaretini bekliyormus. Eger Imparator bas parmagini asagiya dogru döndürürse, kazanan gladyatör digerini öldürüyormus.  ( Bu kararda daha cok seyircinin de etkisi oluyormus.) Eger bas parmak yukari dönerse, yenilenin hayati bagislaniyormus. Bu arada hatirlatayim. Gladyatörler o zaman ragbet gören hatirli kisiler oluyormus, ama ortalama ömürleri de 30 yil falanmis. Colosseum'daki gösterilerin bir diger cesidi de, mahkumlarin savunmasiz bir sekilde ayilarin veya aslanlarin karsisina cikartilmalari ve parcalanmalarini seyretmekmis. Bu tür gösteriler M.S.500 lü yillara kadar devam etmis, sonra bitmis, daha sonra da burasi düsmana karsi kale görevini görmüs.

Not: Farenizle resmin üzerinde durunca resimle ilgili bilgileri okuyabilirsiniz.

Roma sehrini acikcasi biraz daha farkli bekliyordum. Umdugumun tersine cok asiri kalabalik olmayan bir sehir (aksam trafigi haric!), genis ana caddelerinde görkemli dev gibi tarihi binalari ( Mesela Kapitol, Pantheon, Parlamento Binasi..) ve bu genis caddelerden iceri dogru süzülen dar ve kalabalik alis-veris sokaklari. Ünlü Gucci, Versace, Prada...gibi Moda dükkanlari da bu sokaklarda yer aliyor. Bircok meydan ve bu meydanlardaki heykeller, cesmeler bu sehrin karakteristik özelliklerinden biri. Italyanlar pek Ingilizce bilmiyor, veya biliyor da konusmak istemiyor, hatta bazisi bunu acikca da belirtiyor. Sehrin caddelerinde bircok Vespa mevcut, otomobiller de genelde kücük tiplerden. Sehirde hic gökdelen yok, binalar genelde 7-8 katli ve bu görüntüyü bozan tek bir bina bile görmedim.

Roma’da yasadigimiz en ilginc seylerden biri de tesadüfen Papa’yi görmemiz oldu. Tanitim kitabinda 8 Aralikta Piazza di Spagna’da bir tören oldugu yaziliydi, ilginc birseydir belki diye bizde saat 14:30 gibi oralara gittik, yollar kapanmis, halk akin akin geliyor..orada birine sorduk, saat 15:00 te Papa’nin gelecegini söyledi. Bizde beklemeye koyulduk.Bekle, bekle..saat dört, dört bucuk..Papa’nin geldigi yok. Saat 17.00 gibi geldi, 5 dakika konustu (daha dogrusu konusmaya calisti, cok yasli, zor konusuyor..) 15-20 dakika sonra tören bitti. Tabii bu arada hava kararinca  bir resim bile cekemedik.

Roma deniz kenarinda degil ama Banliyö treniyle 30 dakikada genis kumsali olan Lido ya gidip denize girmek mümkün. Bunun icin metronun B hattiyla Piramide duragina gelip ( bu durak ayni zamanda Ostiense duragi olarak geciyor.) buradan C.Colombo yönüne giden Banliyö Trenine binmeniz gerekiyor. 9.durak olan Lido centro da inerseniz denize dogru 500-600 metre yürümeniz gerekiyor. Aralik ayinda tabiiki      in cin top atiyordu ama cok genis ince kumlu bir sahili var, yazin mutlaka cok canlidir. Yine de ben oradaki sahil kasabasini daha bir güzeldir diye düsünmüstüm. Özellikle binalarini biraz eski moda buldum.

Simdi ben en iyisi ana basliklar halinde Roma'yi biraz tanitayim sizlere;

Ulasim: Roma’da iki havaalani mevcut, asil havaalani Fiumicino ve sehre 25 km uzak. (THY ve diger tüm havayolu sirketleri buraya iniyor.)  Buradan banliyö treniyle sehre (Termini) gelinebiliyor. Diger pek kullanilmayan havaalaninin adi da Ciampino,sehir merkezine yaklasik 12 km, biz buraya indik. Buradan gidis-dönüs 13.-Euroya otobüs bileti var, sizi tren gari Termini’ye getiriyor. Sehre geldikten sonra en iyisi gazete bayiilerinden, veya Tobacco yazan sigara satilan büfelerden bir bilet almak. Mesela biz üc günlük bilet aldik 11.- Euro verdik. Bu biletle, Sehir icinde metroya, otobüse, tramvaya, bir de banliyö trenlerine (mesela Lido'ya giderken) biniliyor. Cok kullandik, parasina degdi.

Metro iki hat üzerinde gidiyor. Birinci hat A Hatti ve dogu-bati istikametinde gidiyor, digeri de B Hatti, ve kuzey-güney istikameti icin kullaniliyor. En iyisi ilk gördügünüz bir Turizm Enformasyon bürosundan bir sehir haritasi almak, cok güzel ve üzerinde tarihi eserlerinin kücük resimlerinin de bulundugu haritalar var.Colosseum'un dünkü(M.Ö.72) ve bugünkü hali.

Ulasim acisindan sehrin merkezi Termini. Burasi Roma‘nin tren gari ve cok büyük, cevresi de epey hareketli. Önünden sehrin her yerine Otobüs baglantisi da mevcut. Isteyenler buradan 110 hat numarali üstü acik otobüse binip, tüm turistik yerlerde inip, orayi gezip, tekrar otobüse binip, bir sonraki istasyona gidebiliyor. Metroyla bir yerden diger bir yere cok cabuk ulasiyorsunuz ama, bence otobüs daha iyi, o zaman sehri daha cok görebiliyorsunuz. Ama sunu da belirteyim, sehrin en önemli turistik yerlerine –eger kuvvetiniz yerindeyse- yürüyerek te gidebiliyorsunuz. Mesela Vatikan ile Collosseum arasi yaklasik 2 – 2,5 km, Collosseum ile Kapitol arasini (Via dei fori imperiali), tarihi icinize cekmek, doya doya yasamak icin mutlaka yürüyün. Yaklasik 700-800 metre. Kapitol ile Ispanyol Merdivenleri arasi (ayni zamanda pahali butiklerin bölgesi) yaklasik 1 km.

 

 

Konaklama:  Sehirde cok sayida otel mevcut ama fiyatlar oldukca yüksek.( Bkz: www.venere.com )  Biz aralik ayinda gitmemize ragmen, kisi basi 35-40 Euro dan ucuz otel yoktu (Oda+Kahvalti). Bir de Pansiyonlar var ki bunlara B & B deniyor ( Bed and Breakfast) bunlarda günlük en ucuz 25-30 Euro ya kalinabiliyor. Yanliz Kahvalti olarak öyle ahim sahim bir sey beklememek gerekiyor. Eger buralarda kalirsaniz takviye birseyler bulundurun yaninizda. Bunlarda Banyo+WC genellikle ortak kullanim.

 

Sehir Turu/Alis-veris: Yukarida da bahsettigim gibi cok yorulmadan sehri gezmenin cesitli yollari var. Ama bence en güzeli biraz yorulup yürümek. Collosseum dev bir yapi ve bence tarihi acidan sehrin en görkemli yeri. Buraya giris 10.- Euro ve biraz sira bekleniyor. Yine buranin yanindaki Foro Romano da cesitli tarihi eserlerin (cogu yikik durumda) bulundugu, Roma‘nin ilk kurulus alani. Buradan sonra yine cok uzak olmayan Kapitol binasi cok muhtesem bir yapi. Burasi hala Belediye Hizmetlerinin görüldügü bir yer olarak kullanimda. Kapitol’ün karsisinda Venedik meydani (Piazza Venezzia) bulunuyor. Yine bu alanin karsisinda Roma’nin carsisinin basladigi Via del Corso caddesi’ne dogru yürürseniz, caddenin sonunda ve sagli sollu sokaklarda bircok dükkan, ve lüks butikleri bulmak mümkün. ( Ne yalan söyleyeyim, ben bu carsi kismini biraz daha fazla bekliyordum, umdugumdan daha az dükkan var.)   

Ilgimi ceken bir sey de Parlamento binasinin sehrin göbeginde olmasi (Piazza del Parlamento ve Piazza colonna). O kadar önemli politikacinin oldugu yerde, turistler ve halk elini kolunu sallaya sallaya geziyor, yol kesmeler, siren sesleri, kalabalik polis ekipleri..falan yok, topu topu kapida 3-4 polis bekliyor.

Yine Collosseum un karsisinda bir park icinde Domus Aurea, diger güney tarafindada Circo Massimo var. Burasi eski Roma devrinde at arabalariyla yarislarin  yapildigi yermis ama su anda düz bir yesil alandan baska birsey yok.

Tarih derken  Vatikan’i da unutamayiz, o da sehir icinde Tiber nehrinin bati kiyisinda. Burada da San Peter Meydani ve Katedrali (giris bedava ama kubbesine asansörle cikarsaniz ücretli). Ayrica  Vatikan müzesi de hemen yaninda. Yine Piazza Navona da büyük meydanlardan biri. Sehirde bircok müze de var, ancak bunlarin icinde adi cok öne cikmis, mesela Paris’teki Luvre müzesi gibi ünlüsü yok, ya da ben bilmiyorum.

Bir de cok ünlenmis bir meydan var, o da Ispanyol Meydani ve merdivenleri. Millet burada oturuyor ve gelen gecene bakiyor. Buranin tam karsisi da Prada, Gucci, Versace gibi ünlü magazalarin bulundugu Via Frattina sokagi. Türkiye'den, Roma’ya alis-veris icin cok giden oldugunu biliyorum. Onlara kolaylik olsun diye carsinin oldugu sokak isimlerini liste halinde vereyim, haritalarinda isaretlesinler. Yanliz sunu da belirteyim ki Istanbul’da yasayanlar herhalde bu konuda Roma’lilardan daha sanssiz degiller.

·        Lüks butiklerin oldugu sokaklar:

o       Via Frattina, via condotti,via borgognona ve via del corso’nun kuzey ucu. Hepsi de Piazza di Spagna civarinda

·        Diger carsi sokaklari/caddeleri:

o       Termini civari, via gioberti,via appia(ana cadde), via merulana, birde Vatikan tarafinda ottaviano adli metro duraginin cevresindeki via ottoviano, piazza risorgimento,viale libia (bu sonuncusu sehrin biraz disinda, kuzey-dogusunda)..

Not: Üc günde epey ( 20 km kadar) yürüdük ama bu kadarini gördük.Mutlaka baska alis-veris yerleri de vardir ama ben umdugumdan daha az buldum.

 

Yeme-Icme:   Beni Roma’da hayal kirikligina ugratan sey yemekler oldu. Simdi diyeceksinizki ``Italyan Mutfagi dünyaca ünlü, sen orada yiyecek birsey bulamadin mi? ´´ Yemek yiyecek cok restoran var, var da söyle lüks olmayan mütevazi bir yerde yemek yemenin bedeli kisi basi 20.-Euro'dan basliyor. Makarnalar bile 8.- ila 10.-€ civari. Daha ucuz yemek yenebilecek yerler de var (eger mideniz alirsa..) Kafe-Bar-Lokanta karisimi yerlerde, bizim lokanta benzeri yemek cesitleri var ama, soguk, görünümleri itici, ve genelde ayaküstü yemek yeme imkani var. Bu yemeklerden ismarlarsaniz tabaga konup mikro dalga firinda isitiliyor. Vitrindeki kizarmis tavuklar mesela iyice burusmus, sanki ``ben iki gün önce kizartildim ama satilmadim, o yüzden biraz burustum, kusura bakmayin´´der gibiydi. Buralarda icecek dahil     10-12.-€'ya kurtulursunuz. Bir de tabii büfe tipi yerler var, bunlarda da sandvic tipi seyler bulunuyor ama ne yalan söyleyeyim, benim hosuma gitmedi. Ciabatta dedikleri beyaz sandvic ekmeklerinin icine peynir ve domates koyuyorlar. Ayni malzemeyi bir de yine cok beyaz görünümlü pidenin de icine koyup satiyorlar. Lezzeti de görünümü de bizim damak zevkimize uygun degil

Gelelim Pizzalara; ben Almanya da cok daha güzel pizza yiyebiliyorum, Italya'dakiler biraz sönük kaliyor. Ince bir hamurun üzerine, biraz salca sürülmüs, üzerinde de az miktarda rendelenmis peynir mevcut.Tabii baska cesitleri de mevcut. 100 grami 0,80 ile 1,20 € arasi satiliyor.

Bir sabah, kahvalti icin ekstra ekmek veya sandvic almak icin asagi indim, kaldigimiz pansiyonun yakininda üc kücük dükkan vardi, biri pasta firini, digeri kasap, onun yaninda da cok kücük bir market. Önce pasta firinina girdim, ekmek sordum, yokmus, sadece kurabiye tipi seyler satiyor. Sonra  markete baktim, orada da sadece dilimlenmis tost ekmegi vardi, ve ben ekmek ve sandvicleri,tesadüfen icerisine bir göz attigim Kasapta buldum.! Tuhaf degil mi?

Italya da dikkatimi ceken bir sey daha var (Italya’ya ilk gidisim degil, baska yerlerinde de benzer durum var). O da cok fazla dükkan yok, bizde mesela sehir icinde neredeyse her binanin altinda dükkan vardir. Orada öyle degil. Hele hele Roma’nin icinde süpermarket görmek cok zor. Sehirde en bol sey Mc Donalds, neredeyse sehri ele gecirmis, her köse basinda var. Son gün saatlerce dolastik, -pahali restoranlar haric- dogru düzgün yemek yiyecek yer bulamadik, en sonunda tren gari Termini’nin alt katindaki Spizzico adli fast food restoraninda pizza yedik. Cok lezzetliydi, tavsiye ederim.( Termini’nin alt katinda, Mc Donalds’in yaninda). Yarim pizza(epey büyük)+mesrubat+salata veya meyve salatasi veya tatli. 5.-Euro falan tutuyor.

Son olarak dikkatimi ceken nokta, etli yemek olayi pek yok. Genelde makarna, pizza, peynirli yiyecekler..falan agirlikta. Bir de kahve icecekseniz`` coffee´´ degil, ``cafe americano´´ demeniz gerekiyor, yoksa kücücük fincanda cok aci bir kahve geliyor. Benim en cok latte maciatto hosuma gitti. Köpürtülmüs sütlü kahve.

 

Italyan Insani:  Italyanlar, herhalde yemek yeme aliskanliklarindan olsa gerek, fizik olarak zayif insanlar, sisman görmedik dersem yalan olmaz. Hatta bir ara Önder’le kafayi taktik ve sisman insan aradik epey bir süre göremeyince moralimiz bozuldu, komplekse girdik. ``Herhalde su anda Italya‘daki en sisman insanlar biziz´´ diye düsünmeden edemedik. Ama sonra da moralimizi düzeltmek icin ``.ama olsun, onlarin da bizim mutfagimizdaki gibi zengin yemekleri yok.´´ deyip teselli bulduk. Tabiiki sunu da göz önünde tutmak lazim, gezdigimiz yer Italya‘nin baskenti ve biz bu kentin en turistik, en lüks yerlerinde gezindik, oralarda bulunan halk da ona göre oluyor haliyle, düzgün fizikli, cok iyi giyimli, bay ve bayanlar. Sehrin disina ciktikca görüntü az da olsa degisiyor, yabanci orani artiyor, sisman insanlar ! cogaliyor :-)

KapitolBir de cok havalilar, siyah günes gözlüklerini yagmurlu havada bile takmaktan vazgecmiyorlar, pek ingilizce bilmiyorlar, bilen de pek konusmak istemiyor, cok sicak kanli olduklarini söyleyemem. Trafikteki araba kullanma aliskanliklari bize benziyor, yola atlamaz, araclara dur isareti yapmazsaniz, yaya gecidinde cok beklersiniz. Aksam trafigi de berbat. Italya zaten 1000 kisiye düsen ortalama otomobil rakami bakimindan 674 Motorlu tasit sayisiyla Avrupa'nin zirvesinde yer aliyor. Zaten bu ülke 1,5 trilyona yakin GSMH'i ile dünyanin en gelismis ülkelerinden biri ve umarim biz de en kisa zamanda bu refah seviyesine ulasiriz.

Umarim, Roma'ya gitmeyi planlayanlara yardimci olmustur yazdiklarim, sunu da unutmamak gerekirki biz kis aylarinda gittik, ilkbahar veya yaz aylarinda gidenler daha güzel bir Roma'yla tanisacaklardir eminim. Sorulariniz icin bana mail atabilirsiniz.

Saygilar

Ercan Toprakyaran

webmaster@turizmcilerkahvesi.com

 

 

Not:daha detayli bilgi isteyenler, asagidaki iki resimde sehrin havadan cektigim resimlerinde isaretledigim önemli noktalara bakabilirler. Cabuk acilsin diye resimlerin kalitesini azaltmak zorunda kaldim.

1= Vatikan: San Peter Kilisesi ve Meydani

2= Ispanyol Merdivenleri

3= Parlamento binasi

4= Pantheon

5= Piazza Navona

 

 

 

 

 

 

 

1= Colosseum

2= Circo Massimo

3= Foro Romano ve Palatin

4= Kapitol ve Piazza Venezia

5= Domus Aurea

6= Termini tren gari