1900den bugüne Mallorcada turizm hareketleriIspanya´nin Balear takim adalarinin en büyügü olan 3640 kilometrekare büyüklügünde ve yaklasik 65 km capinda bir ada olan Mallorca adasi yillardan beri acik ara farkla Avrupa´nin en cok turist ceken turizm merkezi olmayi sürdürüyor. Bu ada ile ilgili bazi bilgiler topladim, onlari sizlerle paylasmak istiyorum.
Ilk organize turlarin 1900 yilindan itibaren basladigi Mallorca, gerek turizme uygun iklimi, güzel dogasi gerekse zengin orta ve kuzey Avrupa ülkelerine olan yakinligi ile turizmde en öne cikmayi basarmis. Mesela Frankfurttan 2 saat uculuyor. ( Frankfurt Antalya ucusu 3 saat 20 dk.sürüyor.) Ada olusu da tabii cazibesine olumlu katki yapmis.Tabii bu duruma durup dururken gelmemisler. Ada da turizmin gelisim süreciyle ilgilki bazi bilgiler topladim, belki ilginizi ceker diye yayinliyorum;Daha 1890li yillarda gazeteci-yazar Miquel dels Sants Oliver bakin ``La Almundaina´´ gazetesinde Mallorcanin turizm potansiyeli ile ilgili neler yazmis;``Taninmis, tanitilmis ve gelismis bir Mallorca hic süphesiz ilkbahar ve yaz aylari icin güzel bir dinlenme yeri olurdu. Bunun icin gereken her sey var burada, ve bu potensiyel isteyenler tarafindan ticari amacla da kullanilabilir.´´ Bunun icin konaklama tesisi yapilmasini, yollarin düzeltilip tanitima agirlik verilmesini önermis. En önemlisi de ne demis biliyor musunuz? Mallorca halkina degismemelerini, Mallorcali gibi kalmalarini tavsiye etmis. O zamana kadar tarimla ugrasan Mallorcalilarin baglardaki üzümleri hastaliktan zarar görünce ve de Ispanyol kolonileri de bagimsizliklarini kazanip elden cikinca ( dolayisiyla bunlarla yapilan ticaret de sekteye ugrayinca) turizm ile ilgili tavsiyeler ciddiye alinmaya baslamis. Sonrasinda da;
Mallorcaya gidenlerin büyük bir cogunlugu deniz-kum-günes icin gidiyor, bir de sayilarin cok yüksek olduguna bakmayin, Mallorca hükümeti ve turizmciler adanin Avrupadaki imajindan hic memnun degiller. Bugün Mallorca deyince bircok insanin aklina ``Ballermann´´ in gelmesinden cok rahatsizlar. Ballermann, baskent Palmanin uzun plaji Playa de Palma üzerinde yer alan plaj cafelerinden bir tanesi ve en ünlüsü. Aslinda hic bir özelligi yok ama bu Cafe'nin önünde insanlar hem denize giriyor, hem de sabahtan aksama kadar bira ve sangria ( icine meyve parcalari katilmis dandik bir sarap icecegi ) icip ortaligi dagitiyorlar, ickileri kovayla alip pipetle 5-6 kisi kovadan kafayi cekip egleniyorlar!! ( Ayyas Turizmi ! ) Ilk yillarda ses cikarilmasa da sayilar gitgide artip sözkonusu turistler yüzünden adanin imaji bozulmaya baslayinca artik bu duruma careler aramaya baslandi ve bazi kisitlamalara gidildi. Mesela Belediyenin baskisiyla kovadan icip kafayi cekmek yasaklandi, güvenlik görevlileri icenleri sürekli kontrol altinda tutuyor, zirt pirt bu görüntüyü Avrupa TV lerine tasiyan magazin habercileri artik engelleniyor, eskisi gibi rahat cekim yapamiyorlar. ( Hakikatten de Mallorca'nin bu bölümündeki söz konusu ayyas turistleri konu alan o kadar cok magazin programi yayinlaniyorki ,gitmeden önce ben de adanin her yeri böyle zannediyordum.) Mallorcaya gelen bu tip turistlerin sayisi hic de kücümsenemeyecek rakamlarda olmasina ragmen, özellikle Palma Belediyesi - kaliteli turizmi ön plana cikarmak istediginden - kati tutumunu sürdürüyor ve sürekli yeni kisitlamalar getiriyor. Tabii Mallorcanin ikinci bir imaji daha var o da sosyetelerin gözde yeri olmasi. Yukarida bahsettigim Ballermann turistlerinin alani iki kilometrelik bir alan, onun disinda ada aslinda doga ve plajlari acisindan cok güzel. ( Mesela adanin bircok yerinde beyaz ince kumlu plajlar mevcut). Sosyete daha cok Palmanin güney batisindaki Paguera civarinda ve ic bölgelerdeki hafif tepelik tarimsal arazilerin bulundugu yerlerde Villa satin almis. Mesela Micael Douglas, Boris Becker, Claudia Schiffer hemen aklima gelen ünlüler. Sosyete bile adayi ugrak yeri yapmis ama Mallorcali turizmciler hala memnun degiller, nedeni de onlar cocuklu ailelerin ve ciftlerin de gelmesini istiyorlar, cünkü aileler ve ciftler cogunlugu olusturan gruplar. Mallorcanin olumsuz imajinda etkilenmeyen kitleler yillardan beri adaya gelmeye devam ediyorlar, hatta o kadar cok geliyorlarki yetkililer cok ciddi altyapi problemlerine (özellikle cöp ve su problemi ) care ariyorlar. Hatta son yillarda tartisilan günlük kisi basina 2.- DM cöp vergisi belki yakinda devreye girecek. Turizmciler artik Mallorcanin daha fazla turist kitlelerini tasiyamayacagi ve artik sayiya degil kaliteye bakilmasi üzerinde kafa yoruyorlar.( Türkiyeye kalitesiz turist geliyor diyenlere duyurulur ! Bize gelenlerin cogunlugu aileler ve ciftler, yani Mallorcalilarin arzu ettigi turist kitlesi.)
Turismo Rural-Agrarturismo ( Ciftlik Turizmi ) Bireysel seyahat edenler ve doga sevenler son yillarda sahillerdeki büyük oteller yerinde ic bölgelerde tamir edilmis olan ciftlik evlerinde ( Finca ) geciriyorlar tatillerini. Son yillarda artan bir hizla bu tip evler tatilciler icin konaklama tesisine dönüstürüldü. Bu dönüsüm Avrupa Birliginin, verimli olmayan tarimsal isletme sahiplerine kredi ve faiz subvensiyonu vermesi sayesinde gerceklesti.( ABde olmanin faydalari !!) Bu girisim, hektarlarca Zeytin agacinin bir aileyi gecindirememesine ragmen, turistik amacla kullanilirsa belki daha cok gelir getirir düsüncesiyle gerceklestirildi ve sonuc verdi. Böylece hem zeytinlikler korundu, hem tarimla ugrasan ailelere ek gelir saglandi ve sonunda herkes kazancli cikti.Aslinda bizde de zeytinlikler turizm alanina dönüstürüldü !! ama bu is icin AB kredisi alamadigimizdan olsa gerek - kepce ve dozerler kullanildi ve zeytinlikler otel ve lüks !! tatil sitesi oldu.Ciftlik turizminin gelistirilmesi ayni zamanda artik kitle turizmine yatirim yapmak yerine cevreyi, dogayi koruyan ``Kaliteli turizm´´i gelistirmek hedefine de uygun düstü. Ciftlik turizminin yaninda, Golf ve trekking turizmi de son yillarda yatirim yapilan alanlar oldu Mallorcada.
Ciftlik Turizmiyle devam edelim. 1989 da 7 Finca nin katilimiyla dernek kurulmus.( Associacio Balear Agroturisme ) Su anda üye sayisi 108 olmus.Toplam yatak kapasitesi 1400. Dernek baskani bayan Förster konuyla ilgili su aciklamada bulunuyor: Tanitimda detaya önem verdiklerini ve tüm tesislerin kesinlikle yüksek bir standarda sahip olduklarini söylüyor ve ekliyor: ``Bu önemli, cünkü müsterilerimizin yüjksek beklentileri var, Ispanyanin diger bölgelerindeki daha basit Ciftlik evleri bizim müsterilerimizi tatmin etmez, onlar daha cok konaklamaya cok az para ayiran kalabalik ailelere hitap ediyorlar. Ellerindeki tesisleri de üc kategoriye ayirmislar´´;
Dernek baskani; müsterilerinin % 95 inin Alman oldugunu ve bunlarin da sezon disinda sicakligin azaldigi zamanlarda gelerek dolulugu artirdini söylüyor. Yazin sicak aylarinda da Ispanyollarin geldigini, böylece sezonlarinin 12 aya yayildigini belirtiyor. Bayan Förster acik sözlülük yapmis ve söyle bitirmis sözlerini: `` Aslinda bu tesislerin cok azi turizmden yeteri kadar gelir elde ediyorlar, ama bu gelir bile onlarin eski ve tarihi Ciftlik evlerini restore etmelerine ve tarimsal faaliyetlerini sürdürmelerine yariyor. En önemlisi de tarimsal turizm sayesinde Mallorca kültürünün yasatilmasi saglanmis oluyor.´´ Ciftlik turizmi haricinde, Mallorcadaki Turizm merkezleri de son yillarda altyapi acisindan modernize edildiler. Mesela arac dolu sahil caddeleri trafige kapatildi, yürüyüs yollari yapildi ve daha güzel bir tatil atmosferi yaratildi. Bu adayi benim de gecen sene gezme imkanim oldu, bastan asagi her yerini dolastim, hakikatten ic bölgelerinde doga harika, her yer zeytin ve badem agaclariyla dolu. Kuzey ve bati kesimindeki daglik bölge da cok güzel, buralarda daglarin arasina saklanmis eski ve tarihi köyler var. ( Mesela Valdemossa, Deia..) buralari arabayla gezmek bir zevk, yollar da cok güzel. Bir de su avantajlari varki, turizme kazandirilan bu eski ciftlik evlerinin mimarisi cok güzel. Restore edildikten sonra dogayla cok güzel harmoni olusturmus. Genelde cogunun önünde havuzu var, sakin yerde ve zeytinliklerin icindeler. Ama farzedeleimki sahile veya sehre gitmek istediniz, gitmeniz gereken sadece 20-30 kmlik bir yol var. Zaten buralarda kalanlarin ya arabasi var ya da kiraliyorlar. Ben de bir haftalik bir araba kiralamistim, günlük 42 DM.-ödemistim.( 2000 Model Peugeut 207 ve klimali ) Zaten hala anlamis degilim Türkiyede klimali araclarin neden %50 pahaliya kiralandigini. Zaten arac kiralari yüksek, ( anladik vergiler cok yüksek ) ama klima artik hele sicak- ülkelerde standart oldu, bunun tek istisnasi Türkiye.`' Yok hayir, biz % 50 fark aliriz deniyorsa, alin..ne diyeyim. Alin ama hic degilse araclarda gercek bir ilk yardim kutusu bulundurun .Mevcut olanlarin icinde 10 gram pamuktan baska birsey yok. Gecen sene Kusadasinda önümde kaza oldu, durdum, kutuyu actim, icinden pamuk cikti( alttaki resim ), icimden, arabayi kiralayan sirketi bir güzel andim!!, sonra havlu ve t-shirtlerimizle kanlari durdurmaya calistik....
Yine döndüm Türk turizmine. Ispanyadan anlatiyordum ya... Son olarak ta 2001 Haziran ayinda Mallorcada turistleri ve Tur operatörlerini günlerce perisan eden Otobüs söförlerinin grevinden bahsedeyim. Bence kiyas yapmak acisindan ilginc bir olay; 29/30 Haziran ve 1 Temmuz da üc gün boyunca tur otobüslerinin söförleri greve gitti. Bu üc gün boyunca turistler saatlerce havaalaninda kaldi, taksiler yetmedi, Tur operatörleri birkac milyon mark zarara girdi, yaklasik 500.000 turist magdur oldu.( Mallorca turizmi de sonraki aylarda bu durumdan cok olumsuz etkilendi.) CCOO Sendikasinin verdigi bilgilere göre söförlerin net maasi DM 1777.-( 151.085 Peseta) imis. Istekleri % 3,5 ile 4,5 arasi zam ve DM 11,76.- olan fazla mesai saat ücretinin kademeli olarak DM 15,50.- yükseltilmesi imis. Bir de günlük calismalarinin tek parca haline getirilmesini ( sabah ve aksam uygulamasinin kaldirilmasi ) istemisler. Amaclari da`` YASAM KALITESI´´ nin yükselmesi imis. Yani, yukaridaki örnegi Türkiyeye uyarliyayim diyecegim, diyemiyorum..olmuyor..biz bu durumlardan daha cok uzagiz. Gectigimiz aylarda turizm sektöründe calisan bir otobüs söförüyle konusmustum 200 Milyon TL maas aldigini söyledi ( 1 DM = 500 binTL iken ) piyasaya göre bu maasin aslinda yüksek oldugunu diger sirketlerin daha az ödediklerini söyledi. Mesai saati falan olmadigini ne zaman is varsa o zaman calistigini günlük ortalama 13-14 saat calistigini ( sezonda ) haftada bir bos gününü de genelde kullanamadigini söyledi. Ayrica günde de ortalama 15-20 DM bahsis aliyormus, duruma göre. Simdi kimse demesinki ``Türkiyedeki yasam sartlari Ispanyadan ucuz ama´´ diye. O eskidendi. Artik Türkiyede Avrupaya göre ucuz olan tek sey domates, biber, salatalik fiyatlari... o da mevsiminde alirsaniz. Bana inanmayan olursa Partörize süt, yag, salam, yumurta, ekmek, doktor vizitesi, et, peynir..v.s fiyatlarinin Avrupadakilerle kiyaslasin. Avrupanin ucuz oldugunu görecektir. Ayni durum otellerde de mevcut, daha dogrusu kücük otellerde, su anda personel sorunlarina kimsenin kafa yordugu yok, su anda doluluklarla ve 50 milyon turist / 60 Milyar $$$$ kazanc hesaplariyla mesgul yetkililer.( Su hesaplamalarda da hayal bile olsa merdivenleri basamak basamak cikmayi bir ögrensek !! Unutmayalimki daha önümüzde 15, 20, 25 milyonlu rakamlar var. Hemen 50 / 60 milyon-milyar rakamlarina gelmek kulaga hos geliyor ama gercekcilikten uzak........ Bu günlük te bu kadar...Epey ugrastim ama Türkiye harici dis dünyada turizm alaninda neler oluyor diye merak edenler icin amatörce de olsa bazi bilgiler verebildigimi saniyorum. Mallorca'da cekilmis diger birkac resmi de en altta görebilirsiniz. Mallorca turizmi ile ilgili bu arastirmadan sonra baska ülkelerle ilgili incelemeleri de burada sizlere aktarmaya devam edecegim. Vakit oldugu ölcüde tabii. Ercan Toprakyaran webmaster@turizmcilerkahvesi.com
|